Follow @ahmetkaanykt

8 Aralık 2011 Perşembe

BİR YASTIKTA HERGÜN ÖLÜM







Yine başlıyor..
Sancılarım durmuyor yine..
Allahım lütfen şimdi değil.. Şu an olamaz o evdeyken olmamalı!!
Korku içinde oturduğum yere yığıldım..
Bacak aramdan akan sıvının sıcaklığını hissettim.
Karnımdaki haraketlilik doğumun habercisi gibi..
Allahım tek isteğim sıcaklığını hissettiğim sıvı açık renkli olsun.
Korku içinde elimi bacak arama götürdüm.
Kan.
Doğum başlamıştı.
Derin nefes alıp veriyordum aynı doktorun gösterdiği gibi.
Odanın tam köşesindeydim. Kapı karşımda aralık duruyordu.
Buzlu camın ardında koridorda onu gördüm.
Elinde telefon acil ambulans istiyordu.
Çok korkuyordum tek isteğim çocuğumu sağsalim dünyaya getirmekti.
Birden ses tonu yükseldi..
Telefondaki kadına 'Beni gerizekalımı sandın hanım karım hamile çabuk gelsin ambulans ne yapmam gerektiğini bende biliyorum'
Telefonu yumruklamak istermiş gibi çarparak kapattı.
Kanım akmaya devam ediyordu.
Kocam ıslık eşliğinde mutfağa yöneldi.
Ağzıyla tutturduğu melodi eski bir şarkıydı.
Çabucak tanıdım ama şarkının ismni hatırlamakta baya zorlandım.
Su ısıtıcısını çalıştırdı. Kendine kahve yapıyordu.
Kan birikintisi gittikce artıyor. Güçsüzleştiğimi hissediyordum.
Yakınımdaki sandalyeye doğru süründüm.
Böyle durumlarda tam ne yapılır kestiremyirdum.
Normalde doğuma 4 hafta vardı.
Sancı aniden başlamıştı.
Sandalyeden destek alıp yarı oturur pozisyonda karnımdan gelen sesleri dinlemeye
koyuldum.
Kocam bir hışımla girdi içeri.
Elinde bir bez.
Salyalarını yüzümü püskürterek bağırdı.
'Ortalığın haline bak her taraf ne hale geldi',
'çabuk al bu bezi sil şu etrafı ambulans geliyor.'
Bezi yüzüme fırlattı.
Korkudan olsa gerek o acımın içinde içinde oturduğum kan göletini siler gibi yapıyordum.
Tek isteğim bana yaklaşmaması olmadık bir şeye sinirlenip beni dövmeye başlamamasıydı.
Çünkü bu sıradan bir durum değildi.
Allah bu adama diğer hayatında nasıl bir muamele yapacak düşünmek bile istemiyordum.
Her türlü pisliğe bulanmış ama yanında kalmaya mecbur olduğum bir manyak.
Gidersem beni öldüreceğini söyleyen.
Zaman zaman öldürmeyi deneyen bir adamdı hayat arkadaşım.
Karşımda acılı halimi kahve içerek izledikten sonra bardağı bırakıp üstüme yürümeye başladı.
'senden tek isteğim ortalığı bu kadar batırmamandı'
'tamam doğur ama düzgün doğur ambulans gelecekti zaten'
'senin içindeki çocukta senin gibi ahmak olacak buna bir çare bulmalıyım'
kendi kendine konuşuyordu. Yüzünde hafif bir gülümseme vardı.
Ondan nefret ediyordum. Hem ağlıyordum hem çaresizlik ve korkudan sesimi çıkaramıyordum.
Birden karnımı tekmelemeye başladı.
İki büklüm oldum. Canım çok yanıyordu.
Bir yandanda gülmemek için zor tutuyordu kendini.
Çocuğum için dua etmeye başladım içimden.
Ölüm umrumda değildi.
Sık ve kuvvetli kasılmalar başladı.
Canım çok yandı. Karnımı öyle hızlı vumuştuki bebeğimi kaybettim.
Kocam yorulmuş nefes nefese kalmıştı.
Ambulansın siren sesleri uazktan duyuşuyordu.
Kulağıma yaklaştı. Hiçrbişey söylememem gerektiğini.
Benim ne kadar akıllı bir insan olduğumu bildiğini söyledi.
Eğer herhangi bir şey söylersem beni öldüreceğünden bahsetti.
Onayladım haklıydı çok korkuyordum.
Kimseye hiçrbirşey söyleyemeden 8 yıldır hergün azap çekiyordum.
Gelin olduğum gün başlamıştı beni dövmeye..
Hemşireler hışımla içeri girdi. yarı baygına yerden yukarıya doğru bakıyorudum.
Kocamın panik halinde endişe içeren yetişin karım ölüyor dediğini duydum.
Bir yandan benimle ilgileniyor bir yandan kocamı yatıştırmaya çalışıyorlardı.
Gerçeği benden başka kimse bilmiyordu..
Bilmeyecekti.

Arkdadaşlar kadına uygulanan şiddet sandığımızda çok daha ciddi boyutlarda.
Seslerini çıkaramaz durumda binlerce kadın var.
Onların varlığını hissederseniz yardımı esirgemeyin.

Saygılar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder